Hangisi Daha İyi Bir Yatırım Aracıdır?
Finansal piyasalarda kazanmak sadece bilgi değil şans da gerektirir. Bu piyasaya yeni giren, yani yatırımla parasını artırmak isteyen, herkesin karşısına iki temel seçenek çıkacaktır, hisse senetleri ve tahviller. Bunlardan hangisini seçeceğiniz konusundaki tartışma hiç bitmez. Bazı uzmanlar hisse senetlerini seçmeniz gerektiğini söyler, diğerleri ise tahvilleri önerir. Peki, bunlardan hangisi doğrudur? Finansal piyasalara yeni giren bir yatırımcı olarak hangisine odaklanmalısınız? Tüm bu soruları aşağıda cevaplıyoruz.
Hisse Senedi ve Tahvil Arasındaki Fark
Önce temel bilgilerle başlayalım çünkü ne olduklarını bilmeden tahvil ve hisse senedi arasında seçim yapmanız mümkün olmayacaktır. Bunların her ikisi de finansal varlıklardır ve yatırımcılar tarafından satın alınabilir. Ancak çalışma şekilleri birbirinden tamamen farklıdır.
Hisse senetleri: Bunlar, belirli bir şirkette kısmi mülkiyet elde etmenizi sağlayan varlıkların genel adıdır. Bir hisse senedi satın alarak, ilgili şirketin küçük bir “hissesini” de aynı zamanda satın almış olursunuz. Zaten isimleri de buradan gelir. Basit bir örnek verelim, bir şirketin 1.000 hisse senedi olduğunu ve her birinin 50 TL değerinde olduğunu düşünün. Toplamda 10 hisse satın alırsanız o şirketin %1’ine sahip olursunuz. Şirket büyür ve daha çok para kazanırsa sahip olduğunuz hisse senetlerinin değeri de artacaktır. Toplam 500 TL ödeyerek aldığınız hisse senetleri bir yıl sonra 50.000 TL değerine çıkabilir. Elbette bunun tersi de geçerlidir. Şirket değer kaybedebilir ve aynı nedenle hisse senedi değerleri de düşebilir. Bu durumda da zarar edersiniz. Temel mantıklarının basit olması ve piyasanın tüm yatırımcılara açık olması nedeniyle, hisse senedi satın almak, PDF dosyalarını çevrimiçi düzenlemek kadar kolaydır.
Tahviller: Tahvilleri bir şirkete veya hükümete verdiğiniz “borç” olarak düşünebilirsiniz. Herhangi bir mülkiyet elde etmezsiniz. Bir bankadan kredi kullandığınızı düşünün. Banka, borcunuzu tahsil ederken faiz de alacaktır. Fakat size para vermiş olması, sizin üzerinizde herhangi bir mülkiyet hakkı olduğu anlamına gelmez. Tahviller de aynı böyle çalışır. Şirketler ve hükümetler, gelir elde etmek için bankalara gitmek yerine yatırımcılardan borç alır ve belirli bir faiz oranı üzerinden belirli bir süre içinde borçlarını geri ödeyeceklerini beyan ederler. Bu borç ilişkisini ortaya koymak için kullanılan evraklara “tahvil” denir. Ödeme vadeleri genellikle oldukça uzundur. Örneğin, bir devlet tahvili yıllık %2 faiz oranıyla 10 yılda geri ödenebilir. Yani 2.500 TL’lik bir tahvil aldığınızı düşünürsek, verdiğiniz borcu 10 yıl sonra tamamen geri alır ve her yıl için 50’şer TL faiz geliri elde edersiniz. Toplam geliriniz 3.000 TL olacaktır, 2.500 TL anapara borcu + 500 TL faiz geliri. Geri ödeme süreleri ve faiz tutarları oldukça değişkendir. 30 yıllık vadeye sahip tahvillerin yanı sıra, birkaç günlük vadesi olan tahviller bulmak da mümkündür.
Hangisi Daha İyidir?
Buraya kadar yaptığımız açıklamalardan, hisse senetlerinin tahvillere göre daha riskli bir yatırım olduğunu anlamış olmalısınız. Bir tahvil satın aldığınızda ne zaman geri ödeneceğini ve ne kadar kazanacağınızı önceden bilirsiniz. Bu rakamlar değişmez, bir ekonomik kriz çıksa bile aynı geliri elde etmeye devam edeceğinizden emin olabilirsiniz. Hisse senetlerinde ise böyle bir garanti yoktur, kısa süre içinde çok kazanabilir veya çok kaybedebilirsiniz. Her şey ne kadar iyi seçim yaptığınıza bağlıdır. Ancak doğru seçimler yapsanız bile bir ekonomik kriz tüm planlarınızı alt üst edebilir. Zira böyle bir kriz her şirketin değerini düşürecektir, bu da bir şirketin küçük bir parçasına sahip olduğunuz için sizin gelirinizin de düşmesine neden olacaktır.
Bu riske rağmen hisse senetleri inanılmaz bir kâr potansiyeline sahiptir. 100 TL ile başlayıp birkaç ay sonra 100.000 TL kazanan yatırımcıların hikayeleri, neredeyse her zaman hisse senetlerinden elde edilen gelire ilişkindir. Tahviller ile bu seviyede bir kâr elde etmeniz mümkün olmayacaktır. Bu nedenle tahviller, riskten kaçınan ve uzun vadede düşük ama istikrarlı bir gelir elde etmek isteyen yatırımcılar için daha uygundur. Hisse senetleri ise yüksek riskten korkmayan ve daha fazla gelir elde etmek isteyen yatırımcılar için daha iyi bir seçim olacaktır.
Bu temel farklılığın yanı sıra hisse senedi ve tahvillerin diğer avantaj ve dezavantajlarını da şöyle sıralamak mümkündür:
- Hisse senetleri likit varlıklardır. Likit olmaları, herhangi bir kısıtlama olmadan kullanılabilecekleri anlamına gelir. Her an yenilerini satmak veya satın almak mümkündür. Hisse senedi fiyatları düştüğünde satarsınız, hisse senedi fiyatları yükseldiğinde tutarsınız. Diğer bir deyişle, hisse senetlerini istediğiniz zaman nakde çevirebilirsiniz. Tahviller ise böyle değildir, tahvil satın alarak bir sözleşme imzalamış olursunuz ve sözleşmede belirtilen süre dolmadan ödeme alamazsınız. Yani fikir değiştirip örneğin birkaç ay sonra tahvilinizi nakde çevirmeniz gibi bir şey söz konusu olamaz.
- Hisse senetleri daha fazla uğraştırır. Hisse senedi sahibi olduğunuzda, sadece elinizde tutarak para kazanamazsınız. Hisse senedi fiyatlarını takip etmeniz ve gerektiğinde satmanız veya yenilerini satın almanız gerekir. Hisse senetlerinden kâr etmenin tek yolu budur. Tahvil ise alıp unutabileceğiniz türden bir yatırımdır. Faiz gelirinizi vade geldiğinde alırsınız ve hiçbir şeyi takip etmenize gerek kalmaz. Hisse senetleri, yatırımcının sürekli Borsa İstanbul üzerinden piyasaları takip etmesini ve piyasa durumuna göre al-sat yapmasını gerektirir. Bu, çoğu yatırımcının yapmak istediği bir şey değildir. Bunu yapmaya hazır değilseniz hisse senetleriyle para kazanmanız çok zor olacaktır.
- Hisse senetleri gerçekten daha fazla kazandırır. Bunu yukarıda belirttiğimizi biliyoruz ama bir kez daha tekrar etmekte fayda var. Hisse senetleriyle gerçekten de yüksek bir kazanç elde etmek mümkündür. Tahviller ise hiçbir zaman aynı oranda kazandırmaz. Ancak bu durum hisse senetlerinin “kaybettirme” riskinin de tahvillerden çok daha fazla olacağı anlamına gelir.
Temettü Emekliliğini Düşündünüz mü?
Düşük ama istikrarlı gelir mi istiyorsunuz, yoksa yüksek ama riskli gelirin peşinden koşmak mı? Hisse senetleri ve tahviller arasında karar verirken göz önünde bulundurmanız gereken şey budur. Her zamanki gibi karar sizindir ancak amacınız örneğin emekliliğinizi planlamaksa tahvil çok daha iyi bir seçim olacaktır. Henüz gençseniz ve 40 yaşınıza gelmeden malikane sahibi olacak kadar para kazanmayı amaçlıyorsanız hisse senetlerini tercih etmelisiniz.
İkisinin arasında kalan bir alternatif içinse yüksek temettü getirili hisse senetlerine göz atabilirsiniz. Temettü, bir şirketin ortaklarına dağıttığı kâr payının adıdır ve temettünün dağıtılacağı gün hesabınızda o şirketin hisse senetleri olduğu sürece bir ödeme alırsınız. Bu seçenek, hisse senedini uzun vadeli bir yatırım aracı olarak kullanabilmenizi sağlar. Diğer bir deyişle, sürekli piyasaları takip ederek al-sat yapmak yerine, hisse senedini satın alır ve temettü ödemelerinin yapılacağı güne kadar elinizde tutarsınız. Bu seçeneği kullanarak emekliliğini dahi planlayan yatırımcılar mevcuttur, yani on yıllar boyunca sadece temettü ödemelerini toplayarak emekli olana dek buna devam ederler. Bu seçenek, Bireysel Emeklilik Sisteminden (BES) daha fazla kazandırır ancak BES’in sahip olduğu vergi avantajı ve devlet katkısı temettü emekliliğinde bulunmaz. Yine de hisse senetlerinin volatilitesi ve tahvillerin durağanlığı arasında her ikisinin de avantajlarını içeren ideal bir alternatif teşkil edebilir.